Dün sabah saatlerinde Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları geniş kapsamlı "Aksa Tufanı" operasyonunu başlatmasının ardından Hamas'a destek açıklamaları devam ederken Demokrasi Parkı önünde toplanan HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanlığı üyeleri ile bazı STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri eşlik etti.
Toplananlar adına açıklama yapan HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanı Mustafa Yetiş,"Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir." (İsra Süresi:1) "Zulmedenler, hangi inkılapla devrileceklerini yakında bileceklerdir."(Şuara Suresi:227) dedi.
"Mazlumiyet değil, direniş erdemdir"
Kudüs'ün İslam ümmetini otak değeri olduğunu dile getiren Yetiş, "Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze, Filistin… Dehşetin, vahşetin yaşandığı mübarek İslam beldeleri… Bir asırdan uzun bir süredir siyonist işgalci çetenin Filistin halkına ve topraklarına yönelik uyguladığı sistematik işgal ve katliam devam etmektedir. Topyekun bir soykırım hedefiyle hareket eden işgalci siyonistler, her geçen gün işgali genişletmekte, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı necis postallarıyla kirletmekte, bu kutsal beldenin kutsiyetini hiçe saymakta ve adeta bütün bir İslam alemine meydan okumaktadır. Filistin halkı, soykırım ve işgal karşısında meşru müdafaa hakkını kullanarak kendi topraklarını, vatandaşlarının canını ve İslam ümmetinin izzetini ve şerefini korumaktadır. Her gün şehit vermesine rağmen, direnişi cephe cephe büyüten Filistin halkının şanlı direnişini selamlıyoruz. Biliyor ve inanıyoruz ki mazlumiyet değil, direniş erdemdir! Erdemli Filistin halkının haklı mücadelesinde muvaffak olması için dualarımızı gönderiyoruz. Yüce Allah yardımcıları olsun, onları muzaffer kılsın" dedi.
"Filistin halkı, yalnızca kendi topraklarını savunmamaktadır"
Filistin halkının tüm İslam ülkelerinin izzetini de savunduğunu dile getiren Yetiş, "İslam ülkelerinin izzetini ve şerefini de savunmaktadır. Hal böyleyken Müslümanların resmi-sivil tüm unsurları ekonomik, askeri ve manevi olarak Müslüman kardeşlerinin yanında yer almalıdır. Filistinli Müslümanlar, işgale karşı direnişlerinde yalnız bırakılmamalıdır. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi, siyonist işgalcilerin pervasızlığı onların gücünden veya cesaretinden kaynaklanmıyor. Onların, saldırılarını her gün biraz daha genişletmelerinin en büyük nedeni, İslam dünyasının dağınıklığı, duyarsızlığı ve kutsallarımıza yaptıkları saldırıları sözlü olarak kınamakla yetinen İslam ülkeleri yöneticilerinin samimiyetsizliğidir. Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece bir toprak veya coğrafya davası değildir. Kudüs, bir akide meselesidir. Onu işgalden kurtarmak ve saldırılara karşı korumak, bütün Müslümanların görevidir. Kudüs ve Mescid-i Aksa direnişi, Müslüman halkların direnişinin en stratejik noktasıdır ve direnişin mihveridir. 
Mescid-i Aksa ve Kudüs Davası sadece Filistinlilerin veya sadece Arapların davası değil, bütün Müslümanların davasıdır. Mescid-i Aksa’yı savunmak sadece Filistinlilerin değil, bütün Ümmetin görevidir. Bu nedenle Aksa’yı en ön cephede savunan Mü'minler asla yalnız ve yardımsız bırakılmamalıdır." ifadelerini kullandı.
"Kudüs'e sahip çıkmak, İstanbul’a, Bağdat'a, Şam'a, Mekke'ye sahip çıkmaktır"
Kudüs savunmasının İslam beldeleri için önemine değinen Yetiş, "Kudüs ve Filistin yoğun saldırıların olduğu günler dışında maalesef gündemimizde hak ettiği yeri bulamamaktadır. Her geçen gün Müslümanlar daha da tepkisiz hale gelirken siyonizmin ise cüreti artarak Kudüs ile Mescid-i Aksa’yı tamamen işgal etme hevesi depreşmektedir. Kudüs İslam coğrafyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Peygamberlerin Harem-i şerifidir, izzet ve onurumuzdur. Kudüs demek Mekke, Medine, Şam, Bağdat, Kahire demektir; Kudüs demek Meşhed, Kum, Tahran demektir. Kudüs demek Diyarbakır, Ankara ve İstanbul demektir. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki Kudüs'e sahip çıkmak, İstanbul’a, Bağdat'a, Şam'a, Tahran'a, Beyrut'a, Kahire'ye ve Mekke'ye sahip çıkmaktır. Filistin’de ev ev, sokak sokak işgale karşı direnen kardeşlerimizle öyle bir dayanışma içerisine girelim ki siyonistlerin işgal planı kursaklarında kalsın. Biz bugüne kadar her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Kudüs’ün özgülüğüne kavuşması için atılacak her adımı desteklemeye hazır olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz. şeklinde konuştu.
"Denklem değişmiştir"
Yetiş açıklamasının devamında, "Evet! Her şeye üç maymunu oynayan bütün dünya devletlerinin suskunluğuna rağmen….  Hamd olsun! Bugün Direniş cephesinden müjdeli haberler alıyoruz. İzzettin El Kassam ümmetin izzetini muhafaza ediyor, işgalci çete  ve bir bütün olarak siyonistler kendi yaktıkları ateşin içerisinde yanıyor. Hamd olsun!. Direniş, artık İşgalci Terör Rejiminin, Siyonizmin ve Emperyalizmin anlayacağı dilde konuşacaktır. Direniş, Telaviv’in kalbine atılan füzelerle  ve tamamen kendi planları doğrultusunda saati dahi şaşmadan cevap verebiliyor. Bütün dünyaya büyük bir gururla sundukları ve arkasına saklandıkları için kendilerini güvende hissettikleri demir kubbe, Gazze’den atılan füzelerle ve direnişçilerin işgal edilen topraklara cesurca girmesiyle delik deşik olmuştur, kevgire dönmüştür." dedi.
"Rabbimiz direniş erlerinin güçlerine güç, cesaretlerine cesaret katsın"
Filistin halkının halkının haklı direnişine destek verilmesi gerektiğini dile getiren Yetiş şöyle devam etti:
"Hamd olsun! Direniş, bugün bütün ambargolara, ablukalara ve normalleşme diye yutturulan bütün ihanet girişimlerine rağmen sanıldığından çok daha donanımlı ve çok daha güçlüdür.  Dün taş ile sapan ile başlayan direniş, bugün telaviv ve siyonistlerin sığındıkları tüm mekanlar direnişin menzili içerisine girmiştir. İnşallah bundan sonra direniş, çok daha güçlü olacaktır Allah’ın yardımıyla. Rabbimiz direniş erlerinin güçlerine güç, cesaretlerine cesaret katsın. Zalimlerin kalplerindeki endişe ve korkuları artırsın inşallah. Ve dün şunu gördük ki dünyanın süper silahlarına sahip olduğunu iddia edenlerin yuvası örümcek ağı gibi zayıf bir yuvadan başka bir şey değilmiş. Güçlü gösterdikleri, her yeri gözetleyen iddiasında olan istihbarat ve askeri birimleri kör olmuş, adeta. 'Biz onların önlerine ve arkalarına bir set çektik ve böylece onları her taraftan sardık, artık onlar görmezler.' ayeti hayat bulmuştur. Ve direniş Gazze’den binlerce direnişçinin israile girmesiyle daha güçlü bir hale gelmiştir. 'Bütün dünya ve insanlık bilsin ki; Doğusuyla batısıyla Kudüs bizimdir ve bir bütün olarak İslam Ümmetinin kalbidir. Ayrıca başkenti Telaviv olan  bir devleti tanımadığımız gibi Kudüs topraklarında bulunan bütün şehirler de Filistinlilere aittir, siyonist rejim sadece bir işgalcidir ve her işgalci gibi günün birinde def olup gidecektir."
"Kudüs direnişini ve direniş erlerini selamlıyoruz"
Yetiş Kudüs'ün özgürlüğünü savunduklarına değinerek, "2 yıl önce Mescidi Aksa işgal girişiminden hemen önce Hamas Lideri İsmail Heniyye : 'Ey  Netanyahu defalarca söyledim; ateşle oynuyorsun, bu savaşta kazanamayacaksınız, kararımızı aldık mücadelemizi azimle sürdüreceğiz” demişti. Hamd olsun! Dediği gibi de oldu. Terör Şebekesi ve Netenyahu bu sözün ciddiyetini ve ağırlığını bugün tel avivi vuran füzelerden ve kayıplarından sonra çok iyi anlamıştır. İki yıl önce yine Hamas Lideri İsmail Heniyye, Telaviv’i vuran füzelerden sonra  şu kısa ve veciz tespitte bulunmuştu;  'Kudüs çağırdı biz cevap verdik, Kudüs çağırdı İzzettin El Kassam füzelerle cevap vermiştir.” Bugün biz de diyoruz ki; Kudüs çağırdı da biz kadınımızla, erkeğimizle, gencimizle, yaşlımızla ve çocuklarımızla meydanlara indik. Ve meydanlarda Kudüs direnişini ve direniş erlerini selamlıyoruz.' ifadelerini kullandı.
"Kudüse, Mescidi Aksaya Selam olsun"
Yetiş Kudüs davasının her daim savunulmasını gerektiğini vurgulayıp, "Mescidi Aksanın ve Gazze’nin  korkusuz gençlerine ve çocuklarına Selam olsun! Direniş Erlerine Selam olsun! Evet! Şimdi Kudüs ve Mescidi Aksa direnişini konuşmanın ve meydanlarda direnişi kuşanmanın vaktidir. Ümmet olarak İttihadı, Vahdeti konuşmanın vaktidir.  Şimdi, Şairin dediği gibi; 'Sen oradan kıracaksın zincirleri ben buradan, ve bir gün kavuşacak ellerimiz.' Evet! depremin acısını yaşamış ama Kudüs’ün acısını en derinlerde hisseden Adıyaman’ımızda bizler de bu ellerimizi kavuşturmak için buradayız. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kudüs’ün ve Mescid-i Aksâ’nın özgürlüğü için bütün gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Siyonist çete, işgal ettiği Filistin topraklarından defolmalıdır. İşgalci çeteyi, gelinen aşamada katliamcı ve işgalci uygulama ve politikalarından vazgeçmesi, Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırması, ve yeni bir katliama girişmemesi konusunda uyarıyoruz." dedi.
"Siyonizm, İslam Dünyasının bağrına saplanmış zehirli bir hançerdir"
Siyonizmin İslam ülkeleri için tehlike olduğuna vurgu yapan Yetiş, "HÜDA PAR olarak; Filistin’i, Başkenti Kudüs olan, Doğusu ve Batısıyla bölünmez bir bütün ve İslam’ın mukaddes toprakları olarak görüyoruz. İslam Dünyasını, işgal altında olan ilk kıblesi için bütün ayrılıklarını bir kenara bırakmaya, Filistin’e sahip çıkmaya ve kardeşlerinin yanında durmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki siyonizm, İslam Dünyasının bağrına saplanmış zehirli bir hançerdir. Bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad-u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Bütün duyarlı kardeşlerimizi terör devleti siyonistlerin saldırılarına karşı teyakkuzda olmaya, Filistinlilerin yanında olmaya çağırıyoruz. Filistin'in her bölgesinde, sokağında ilk kıblemiz Mescidi Aksa'yı, Kudüs'ü savunan bütün Müslümanlar adına direniş gösteren yürekli Filistinli kardeşlerimizi selamlıyoruz. " şeklinde konuştu.
Yetiş açıklamasının devamında, "Son olarak şunu da ifade etmek isteriz ki; siyonistlerle normalleşme adımlarını hızlandıranlar, bugün olmasa da tarih önünde yargılanacak ve mutlaka mahkûm olacaklardır! Temennimiz yaptıkları bu cürümden bir an önce dönmeleri ve tövbe etmeleridir. Kudüs’e selam olsun! Mescid-i Aksa’ya selam olsun! Mecsid-i Aksa’nın muhafızlarına selam olsun! Tüm şehitlere selam olsun! Yaşasın işgalden kurtulmuş Kudüs şehri”. Yaşasın Mescid-i Aksa ve Kudüs Direnişi.  Ve Selam olsun Direnişe ve Direniş Erlerine! Filistin halkına selam olsun! Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun." dedi. 
Program Adıyaman Üniversite'inde okuyan Filistinli gençi duygularını dile getirmesinin ardından okunan dua kılınan gıyabi cenaze namazının ardından katılımcıların sessizce dağılmasının adından sona erdi.
 

Kaynak : PHA